CAYIRHAN GURBETCİLER
CAYIRHAN GURBETCİLER
CAYIRHAN GURBETCİLER
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
CAYIRHAN FM AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 SANAL BİR VİRÜS: BİLGİSAYAR BAĞIMLILIĞI

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Derdest
Admin
Derdest


Mesaj Sayısı : 382
Yaş : 34
Nerden : ankara
Kayıt tarihi : 01/02/09

SANAL BİR VİRÜS: BİLGİSAYAR BAĞIMLILIĞI Empty
MesajKonu: SANAL BİR VİRÜS: BİLGİSAYAR BAĞIMLILIĞI   SANAL BİR VİRÜS: BİLGİSAYAR BAĞIMLILIĞI EmptyCuma Mart 20, 2009 3:12 am

Türkiye’de henüz durum bu kadar vahim değil; fakat bilim adamlarına göre önümüzdeki yıllarda benzer vakıalarla karşılaşabiliriz. Çünkü internete erişim kolaylaştıkça bağımlıların da sayısı aynı ölçüde artıyor. İstanbul’daki Balıklı Rum Hastanesi’ne son iki yıl içerisinde bilgisayar bağımlılığı sebebiyle 200 vaka gelmiş. Hastaneye gelenler farklı şikâyetlerde bulunsalar da yapılan görüşmeler neticesinde asıl sebebin bilgisayara olan aşırı ilgi olduğu tespit edilmiş. Bu hastaların çoğalmasından ötürü internet bağımlıları için bir klinik de açılmış. Hasta profili 12-65 yaş arasında değişiyor. Fakat daha çok 15-25 yaş grubunda bilgisayara düşkünlük gözleniyor. Yaşa göre şikâyetler de farklılık gösteriyor. Eğer başvuran çocuksa daha çok okul problemleri ön plana çıkıyor. Ergenlik döneminde ise kimlik bunalımı, sosyal fobi ve normal hayata uyum sağlayamamadan dolayı sanal dünyaya yöneliş görülüyor. Erişkinlerde daha çok evlilik sorunları kişiyi bilgisayara yöneltiyor. Hastaların büyük bölümü erkek. Prof. Dr. Mansur Beyazyürek’e göre kadınların ‘makine’ kullanmasının hep erkek kontrolünde olması bunda etkili.

Doktorlar daha çok başkalarının tavsiyesi üzerine hastaneye başvuruların yapıldığını anlatıyor. Fakat yine de edindiği bilgilerden yola çıkarak ‘Ben internet bağımlısıyım’ diye kapılarını çalanlar da var. Bunlardan bir tanesi Zehra Hanım. Yemeğini yapan, bulaşığını yıkayan, çocuklarıyla ilgilenen normal bir ev hanımı Zehra Hanım. Lakin bilgisayarla tanıştıktan sonra hayatının kontrolünü yavaş yavaş kaybetmeye başlamış. Başlarda az vaktini alan chat, zamanla tüm gününü işgal etmiş. Psikolojik, sosyal yapısıyla ters düşen şeylerle karşılaşıp mutsuzlaşmasına rağmen internete girmemek için yeterli iradeyi bir türlü gösterememiş. Sonunda “Kendimi internetten alamıyorum, beni tedavi edin” diyerek doktor kapısını çalmış. Bir müddet klinikte yatınca internetle ilişiği kesilmiş. Daha sonra ilaçlarla rahatlatılmış, internete girme saatleri azaltılmış ve sonunda normal hayatına geri dönmüş.

Hastaneye başvuranlar arasında 65 yaşında olan bile var. İnternetle geç tanışan ve bundan keyif alıp, vaktinin çoğunu bilgisayar başında geçirenler... Ama yukarıda da değindiğimiz gibi daha çok 15-25 yaş arasındakilerin ilgisini çekiyor bilgisayar. Türkiye’de internet bağımlılarının oranını ve karakteristiğini görmek için internet forumlarına bir göz gezdirmek kâfi. Bağımlı olduğu için kendini çaresiz hissettiğini dile getiren çok sayıda gencin yazdıkları bu forumlarda mevcut. İşte bunlardan bir tanesi: “Ne yapacağımı şaşırdım! Sık kullanılanlarım 100 siteyi geçeli baya oldu. Bloglines’ta 40 sitenin feedlerini takip ediyorum. Şu anda bile opera’da 7 sayfa açık. Nereye bakacağımı şaşırdım. Kategorilendirme bile yapamaz oldum. Gezdiğim site sayısı arttıkça her şey birbirine karıştı. Yıllardır internete girerdim; ama bu bloglar, rss, web 2.0 derken işler çok değişti, yavaş yavaş bağımlısı oldum.”

VAKTİMİ GEÇİRDİĞİM EN İYİ YER İNTERNET GİBİ

Benzer bir itiraf da 27 yaşındaki bir gençten geliyor: “21 yıldır bilgisayar kullanıyorum. Günümün 7-8 saatini internette doküman, forum ve ekşi sözlükte geçiriyorum ama ben yine de bir bilgisayar bağımlısı değilim. İnanın yapacak daha iyi herhangi bir şey bilsem bir saniye bile durmam ve bu çok acı.” Kimi, annesi kabloları saklamadığı sürece bilgisayardan kalkamadığını, kimi ise zaman israfına ve ekonomik zarara uğrasa da internetten vazgeçemediğini söylüyor. Araştırma niyetiyle bilgisayarı açtığı halde kendini ‘saçma sapan’ sitelerde bulanların sayısı da az değil.

24 yaşındaki Metin’den de benzer cümleleri duyuyoruz. “Vaktimi geçirdiğim en iyi yer internet gibi geliyor.” diyor. O da 16 yaşından beri internete bağlanıyor; fakat son birkaç yıldır eskiye nazaran çok daha uzun vakit geçiriyor. Özellikle işten ayrıldıktan sonra bilgisayar başında daha çok durur olmuş. Bilgisayarını bir aydır kapatmamış ve sürekli internet açık. Günün ortalama 7-8 saati ekran karşısında: Müzik, film indiriyor, oyun oynuyor, teknoloji siteleri ilgisini çekiyor. “Bilgilere oradan ulaşacağımı bildiğim için sürekli başvuruyorum; ama ilgi alanlarımın dışına da beni sevk ediyor.” diyor. Birçok bilgisayar kullanıcısı gibi Metin de internet başındayken geçen saatlerinin farkına varamıyor. Peki, internete ulaşamadığı zamanlar ne hissediyor? “Geçenlerde bir akrabama gittim ve internet yoktu, bu beni çok rahatsız etti.” diyor; fakat buna rağmen kendisinin internet bağımlısı olmadığı görüşünde. Hâlbuki doktorların teşhisi tam tersi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://cayirhangurbetciler.editboard.com
 
SANAL BİR VİRÜS: BİLGİSAYAR BAĞIMLILIĞI
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» bilgisayar bağımlılığı
» SİGARA BAĞIMLILIĞI
» BİLGİSAYAR, ÇOCUĞUN HAYAL DÜNYASINI ÖLDÜRÜYOR .
» BİLGİSAYAR HATALARI
» BİLGİSAYAR DUASI

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
CAYIRHAN GURBETCİLER :: BAĞIMLILIKLARIMIZI PAYLAŞMA, KONUŞMA, YARDIM :: İNTERNET BAĞIMLILIĞI-
Buraya geçin: