"Sene 1979, okuldaki bilgisayar laboratuarına girdiğimde gördüğüm bilgisayar sizlerden bir çoğunun eski filmlerde gördüğü bütün duvarı kaplayan, bilgileri kartlara işleyen bir bilgisayardı.
Doğrusunu isterseniz, nasıl kullanıldığını hatırlayamıyorum bile, çok karmaşıktı. Sonraki sene yurt dışına okumaya gittiğimde ilk PC benzeri bilgisayar ile tanıştım. Bu PC benzeri bilgisayar ile istediğim yazıları çok daha kolay yazıyor, depolayabiliyor ve sonrasında ihtiyaç duyduğumda gerekli düzeltmeleri yapabiliyordum.
Ayrıca bazı basit hesapları da çok rahatlıkla tutabiliyordum. Kısacası hayatımı çok ciddi ölçüde kolaylaştırmıştı bu PC benzeri alet. Sonrasında , eğitimimin ilerleyen zamanlarında MS-DOS işletim sistemi ile tanıştım. Aman Tanrım, bu ne müthiş bir buluştu. PC yaşamımı ciddi ölçüde kolaylaştırıyordu. Bir sürü bilgiyi disketlere kaydederek yanımda taşıyabiliyordum, artık sayfalar dolusu dosyaları evrak çantamda taşımam gerekmiyordu. Hoş o dönemde PC çok yaygın ve her yerde ulaşılabilen bir teknoloji değildi. Ama yine de hayatı cidden kolaylaştırmıştı. Daha sonra Microsoft’un bilgisayar dünyasına girmesi ile devrimin ilk büyük adımı atıldı. Artık bilgisayar kullanabilmek için bir takım dilleri ve programları öğrenmeye gerek kalmamıştı. Microsoft Windows herkesin bilgisayar kullanabilmesi için üretilmişti ve kesinlikle amacına ulaştı. Artık evlere yavaş yavaş bilgisayar girmeye başlamıştı. İhtiyacı olan kişiler uygulanan fiyat politikalarıyla evlerine PC alabilir olmuşlardı. Sonrasında gelen internet ise benim ve benden önceki yaş gruplarının hayallerinde bile göremeyecekleri bir işlevi yerine getirdi, dünyayı evimize soktu. Bilgiye ulaşmak hiç bu kadar kolay olmamıştı. Kütüphanelerde gecelere kadar az çalışmadık, yurt dışından ihtiyacımız olan kitapları getirmek veya getirtmek için az kıvranmadık internet öncesinde. Günümüz teknoloji ve bilim çağı. Artık teknolojinin ve bilimin bize sunduğu tüm avantajları hayatımızın hemen her alanında kullanıyoruz veya kullanmaya çalışıyoruz. Pek çoğumuzun elinde cep telefonu, ekranında sevdiğimizin fotoğrafı, hemen hemen her evde televizyon ve bilgisayar, iş yerlerindekileri ise saymaya gerek yok. Hatta hatta bana daha da inanılmaz gelen dizüstü bilgisayarlar. Bu olanakların hayatımızı ciddi biçimde kolaylaştırdığını hiç birimiz inkar edemeyiz. Çağın getirdiği bu olanaklar ve sonradan gelecekler de bunlardan çok daha fazla olacaktır. Gelişmeyi durdurmak mümkün değil, zaten isteyen de yok birkaç aklı evvel dışında.