Zor, ama mümkün
Bir genç düşünün. Dış görünüşünde, yaşam alışkanlıkları ve ritminde hızlı değişiklikler ortaya çıkıyor. Eski ilişkilerinden sürekli kaçmaya çalışıyor. Yeni bir arkadaş grubuna dahil oluyor. Aileden uzaklaşıyor. Giyim tarzı değişiyor, geceleri sık sık eve gelmiyor.
Aileler bu davranış ve görünüm değişikliklerini başlangıçta anlam veremedikleri bir disiplinsizlik olarak görebiliyor. Bir tür gariplik, hatta serserilik olarak algılayabiliyor. İlişkiler kopma noktasına gelebiliyor.
Oysa, bütün bunlar gelip geçici ya da yaşla ilgili olağan bir durum olabileceği gibi, uyuşturucu bağımlılığı gibi önemli tehlikelerin de işareti olabilirler.
Şunun çok açıklıkla belirtilmesi lazım: Uyuşturucu bağımlısı kişi, belirli bir rahatsızlığı olan kişidir. Uyuşturucu bağımlılığının başlamasında bir çok faktörün rolü olabilir, ama uyuşturucu bağımlılığı uzmanların denetiminde, ailenin ve sosyal çevrenin de yardımıyla baş edilebilecek bir problemdir. ’’Sen kendini disiplin altına al, bu şekilde bundan kurtulursun’’ gibi bir yaklaşım faydasızdır.
Bu tarz, sadece problemin büyümesin yol açar. Çünkü, uyuşturucu bağımlılığı fiziksel mekanizmayı değiştiriyor. Uyuşturucu almadığınız sürece, sizin kontrolünüz dışında bir istek oluşuyor. Bir kimsenin normal şartlarda bunu iradesiyle yenmesi mümkün değil. Uyuşturucu bağımlılığı zamanla psikolojik ve sosyal birçok soruna da yol açıyor. Bundan dolayı uyuşturucu bağımlılığını bir rahatsızlık olarak görmemiz lazım. Kesinlikle iradesizlik, disiplinsizlik gibi bir durum söz konusu değil. Bu çerçevede değerlendirdiğimiz zaman, yardım yollarına da daha kolay ulaşmamız mümkün.
Önce iletişim
Uyuşturucu kullanan kişiyi, ortamdan uzaklaştırarak, baskı yaparak bu durumdan kurtarmamız mümkün değil. Peki, nasıl yardım edebiliriz? Yaklaşım ne olmalı?
Önce, uyuşturucu kullandığının farkına varmak gerekli tabii... Mesela evde enjektör gibi bir takım şeyler bulursunuz. Uyuşturucuların bir kısmı kaşıkla ısıtılır. Evde eğik kaşık bulursunuz. Davranışlarında değişiklikler olur. Bu farkına varıldığı zaman, anlayışla onlarla konuşmak lazım. Düşünün ki, uyuşturucu kullanan kimsenin kendisi de ondan kurtuluş yolunu bilemez. Ondan kendi başına kurtulması mümkün değildir. Kurtulmasını sağlayabilmek için önce onunla ilişki kurmak, konuşmak lazım.
Tedavi bir uzmanlık işi
Uyuşturucu bağımlılığı yıllardır Avrupa ve Amerika'nın en önemli sorunlarından bir tanesi... Bağımlılığının tedavisi için, büyük yatırımlar yapılmakta. Buna uygun şekilde de geniş tedavi imkanları mevcut. Mesela Türkiye’dekilerle karşılaştırılamayacak kadar büyük imkanlar var.
Bu imkanları kullanabilmek için, bu alanda çalışan uzman kişilere ulaşmak lazım. Bunlar kimler olabilir? Bir kere danışma yerlerine ulaşılabilir. Ev doktoruyla ya da herhangi bir psikiyatristle konuşulabilir, psikiyatri kliniklerine başvurulabilir. Çünkü uyuşturucu bağımlılığının tedavisi sadece ilaçla yapılamaz; uzun süreli bir tedavi. Aylar alacak bir tedavi. Bir kişi uyuşturucuyu bıraktıktan uzun süre sonra tekrar başlayabilir. Uygun bir tedavi çerçevesi oluşturulup, bunun kalıcı olması için uğraşmak lazım. Bunun için ilgili danışma yerleri, bu alanda çalışan doktorlar, psikiyatristler ve sosyal danışmanların ortak çalışmasıyla bu durumun içinden çıkılabilir ancak.
Uyuşturucu bağımlılığının tedavisi zordur. Zira, hem fiziksel, hem psikolojik, hem de sosyal bir problemdir. İlk başvuru yerinden sonra, verilen tavsiyelere göre bir yol izlenebilir. Burada en önemli şey uyuşturucu kullanan genci tedavi için kazanmaktır. Düşünün ki, genellikle uzun süreli bir uyuşturucu kullanımından sonra, gençler psikolojik açıdan çok zor şeyler yaşıyorlar. Bağımlılık, önce uyuşturucuyu bulmak, sonra onunla mücadele etmek ya da aileden kopmak gibi birçok sıkıntıyı da birlikte getiriyor. Ondan kopamamanın suçluluk duygusu, sıkıntısı buna ekleniyor... Onlara çok anlayışla yaklaşmamız, onları tedavi için kazanmamız lazım. Bizim kafamızdaki tedavi çerçevesinin ötesinde, onların düşüncelerini, isteklerini, beklentilerini de muhakkak göz önünde bulundurmamız lazım. Ancak onları kazanarak başarıya ulaşabiliriz.
Yanlış yaklaşımlar
Yapılan yanlışlardan biri de şu:
Bir aile çevresinde, kimse de duymasın diye gençler bir yere kapatılıyor. Herhangi bir tedavi uygulanmadan 15-20 gün bu şekilde geçiyor; ondan sonra bıraktığı sanılıyor. Özde bir şey değişmediği için tekrar uyuşturucuya başlıyor o gençler. Veya Türkiye’ye gönderiliyorlar. Stres faktörlerinin daha az, uyuşturucuya ulaşma imkanının daha zor ve verilen cezaların daha yüksek olması gibi nedenlerle orada belki ara verebiliyorlar; belirtiler azalabiliyor. Fakat buraya gelince çoğunlukla kaldıkları yerden tekrar devam ediyorlar.
Gençler İsviçre'de yaşayacak. Her ne kadar burada yaşamasına rağmen birinci neslin aklında Türkiye’ye dönmek varsa da, gençlerin yaşayacağı yer burası. Onun için bu problem burada çözülmek zorunda. Bunu da buradaki imkanlara ulaşarak çözebiliriz. Bunun bir avantajı da şu: Gençler çok iyi Almanca biliyorlar. Onun için buranın tedavi imkanlarından faydalanmaları da daha kolay oluyor.
Tedavi nasıl başlıyor ve devam ediyor?
Tedavi, adım adım gelişen bir seyir takip ediyor.
İlk olarak, uyuşturucudan kesilme tedavisi başlatılıyor. Yani fiziksel belirtilerinin ortadan kalkması için doktor gözetimi altında bir klinikte yoğun bir tedavi gerekiyor. Bu tedavi birkaç hafta kadar sürüyor.
Daha sonra uzun ve daha zorlu bir yol başlıyor: Alışkanlığa karşı tedavi süreci... Bununla ilgili kurumlar var. Buralarda altı aydan 18 aya ya da 24 aya varan tedaviler uygulanıyor. Gençler orada yaşıyorlar. O alanda uzman kişiler çalışıyor. Oradaki yaşantı içerisinde hem uyuşturucuyu ortaya çıkartan sebepler üzerine, hem de yeni bir yaşam tarzının geliştirilmesi üzerine çalışılıyor.
Yaraların sarılması için uzun bir zaman ve korunaklı bir yapı gerekiyor. Böyle ev ortamlarından bir tanesi mesela güney İsviçre’de bulunuyor. Burada çeşitli uğraşlar var, haftada bir iki kez grup görüşmeleri, konuşmaları oluyor. Uzman kişiler sürekli orada bulunuyorlar. Gençler, bir tür toparlanma sürecinden geçiyorlar. Maddi olarak da çeşitli kurumlar tarafından genellikle karşılanıyor bu. Gençleri tekrar sosyal yaşama kazandırma hedefleniyor. Meslek edinme sürecine bir nevi hazırlık dönemi yaşıyor gençler orada. Aileyle ilişkilere önem veriliyor. Aileyle görüşmeler oluyor. Ailelerin destekleriyle problem daha da kolay çözülebiliyor.
Altı ayla iki yıl arasında sürebilen bu dönemden sonra gençler yavaş yavaş yeni bir yaşantıya başlamaya çalışıyorlar. Bu terapi sürecinin uzun olması, gençlerin eski arkadaş çevrelerinden uzaklaşmasında da önemli oluyor. Yani uyuşturucu kullanılan ortamın dışına çıkmaları onlar için çok önemli.
Sonuç
Özetlemek gerekirse, uzun süren tedavi dönemi bittikten sonra da yeniden başlama riski ortadan kalkmıyor Bu potansiyel tehlike yıllarca devam ediyor. Onun için sürekli dikkat ve özen gerekiyor.
Uyuşturucu kullanan kimseler bize yabancı olmamalı. Onları bu sıkıntılı durumlarından kurtarmak için hepimizin onlara anlayışla, hoşgörüyle yaklaşması lazım. Sosyal destek, bağımlılıktan kurtulma mücadelesi veren gençler için yaşamsal öneme sahip.